-
1 deve
deve Kamel n;deve adımı ile ganz gemächlich;deve gibi plump;-i deve yapmak einheimsen, beiseite schaffen;devede kulak herzlich wenig ( oder unbedeutend); -
2 deve
-
3 pire
pire Floh m;pireye kızıp yorgan yakmak fig das Kind mit dem Bade ausschütten;pireyi deve yapmak fig aus der Mücke einen Elefanten machen -
4 pire
См. также в других словарях:
deve yapmak — başkasının malını kendine mal etmek Onu soyup soğana çevirecek, babasından kalan evleri, dükkânları birtakım maceralar yüzünden deve yapacaktı. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
pireyi deve yapmak — önemsiz bir olayı büyütmek Onların başıboş duygusallıklarının deve yaptığı pireleri, büyüttükleri sorunlarını çözümlemeye çaba harcamıyor muyuz? H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
deve — is., hay. b. Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus) Birleşik Sözler deveboynu deve dikeni deve dişi deve döşlü deveelması devegözü … Çağatay Osmanlı Sözlük
pire — is., hay. b. Pireler takımında, insanın ve bazı hayvanların kanını emerek yaşayan, iyi sıçradığı için kolay yakalanamayan, küçük, asalak böcek (Pulex) Birleşik Sözler pirekapan pirekıran pire otu su piresi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller pire… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HIRABE — Deve hırsızlığı yapmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
keleplemek — i, hlk. İpi çile yapmak Yün boyayanlar, eğrilmiş deve yününden kelepleyip, boya kazanına daldırıp ağaçlara asıyorlar. N. Araz … Çağatay Osmanlı Sözlük
LECN — Yalamak. * Deve için yem yapmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük